Low quality sentence examples
Yeşeren zekâsını kullanan bu memelilerin en başarılısı artan nüfusunu beslemek için çevreyi sömürdü.
Qiquan bu köyü alabildiğine sömürdü… ve kirli kanıyla bize hastalık bulaştırdı;
Bu korku durumunu o yaratmadı… o sadece bunu sömürdü ve gayet başarılı olarak. Onun değil.
Yine de hala derim ki, Edisonı sömürdü ve Marconiden( 4*) kopya çekti.
Başkasını sömür.
Onu sömürüyor.
Beni sömürdün.
Onu sömürdünüz.
Zayıflıkları sömürmekte.
Ben de sömürülüyorum.
Muhtemelen sömürülmüş hissetti.
Sevgilimi sömürmeyi bırak.
Yabaniliğimi sömürmek istedi.
Bense onu sömürdüm.
Asla kimseyi sömürmedin.
Kendi kendilerini sömürüyorlar.
Bunu sömürmeye çalışabiliriz.
Seni sömürmek istiyordu.
Clara bunu sömürebilir.
Onlar bizi sömürüyor.