"Sameen" is not found on TREX in Turkish-English direction
Try Searching In English-Turkish (Sameen)

Low quality sentence examples

Seninle tanışmak benim için bir onur Sameen.
It's an honor to meet you, Sameen.
Aslında Sameen ben 12 yaşımdan beri saklanıyorum.
Actually, Sameen? I have been hiding since I was 12.
Sameen seni bırakacağımı aklının ucundan bile geçiriyorsan.
Sameen, if you even think I'm gonna let you.
Seni bir kez daha kaybetmeye hazır değilim Sameen.
You're hurt. I am not ready to lose you again, Sameen.
Teslim olmaya hazırsan seni Sameen Shawın tutulduğu tesise.
If you are willing to surrender, I will take you to the facility where Sameen Shaw is being.
Ama Sameen yaşıyor ve ben
But Sameen's still alive,
Sevgili Samaritanım, Sameen Shaw ya da arkadaşlarının yerlerini tespit ettin mi?
My dear Samaritan, have you relocated Sameen Shaw or her associates?
Sameen, yeni numaramızla ilgili doğabilecek teknolojik sorunlarla ilgili sana güvenebilir miyim?
Sameen, can I depend on you to handle any technological issues that the new number presents?
Maxi rahat bırakırsan ve beni Sameen Shawın tutulduğu tesise götürürsen teslim olacağım.
I will give up without a fight if you promise to leave Max alone and take me to the facility where Sameen Shaw is being held.
Sen, Sameen ya da başka birisi bu numaralara müdahale ederseniz büyük ihtimalle kendinizi ölü olarak bulacaksınız.
If you or Sameen or anyone else attempt to intervene with these numbers, you will surely find yourselves dead.
Sen ve Sameen başka birisinin sizi dinliyor olma korkusu olmadan irtibat kurabilirsiniz. Buna Samaritan da dahil.
You and Sameen will be able to communicate without fear of anyone else listening, including Samaritan.
Sameen Borsada her şeyi göze aldı. Sadece hayatlarımızı kurtarmak için
Sameen risked everything at the stock exchange, not just to save our lives,
Lütfen Sameen.
Please, Sameen!
Sameen vuruldu.
Sameen was shot.
Sameen bizi öldürecek.
Sameen's gonna kill us.
Sameen gerçekten buradasın.
Sameen… You're really here.
Çok üzgünüm Sameen.
I'm so sorry, Sameen.
Suclular siradandir Sameen.
Criminals are ordinary, Sameen.
Sameen Shaw nerede?
Where is Sameen Shaw?
Sameen, lütfen bırak.
Sameen, please, let go.