Low quality sentence examples
Biz sorunları çözmek ve bilgiyi düzenlemek için bilgisayarlar kullanırız.
Bazen düşünmek için gelirim ya da sorunları çözmek için.
Bazı sorunları çözmek için Tucsona gitti. O adam?
Sen sana söyledi sorunları çözmek mücadele dışında başka şeyler.
Sorunları çözmek için elimizdeki elimizdeki tek benzetme oluyor kendileri.
Sizinki gibi sorunları çözmek konusunda inanılmaz sonuçlar elde ediyorlar.
Yeni yönetim ülkedeki sorunları çözmek yerine ülkedeki krizi ağırlaştırmıştır.
Lizinle ilgili sorunları çözmek için bir toplantı daha yapacağız.
Fakat belirli sorunları çözmek için bazı kısımlar abartılı hale dönüşebilir.
Şirketin karşı karşıya olduğu sorunları çözmek için elimden geleni yapacağım.
Bu yüzden buradayız, kontratınız dolmadan bu sorunları çözmek için.
Bu da göze çarpan sorunları çözmek için bize zaman kazandırır.
Sorunları çözmek buradayız.
Sorunları çözmek için buradayız.
Bizim işimiz sorunları çözmek.
Tüm sorunları çözmek için.
Psikolojik sorunları çözmek kolaydır.
Birlikte kaldıp sorunları çözmek zordur.
Sorunları çözmek benim doğamda var.
Sorunları çözmek için para harcamalısın.