"Soylu bir adam" is not found on TREX in Turkish-English direction
Try Searching In English-Turkish
(
Soylu bir adam)
Yapan uzlaşma yeteneğidir. Ama bir adamı soylu.
But it is exactly the ability to compromise that makes a man noble.Fransada birkaç metre ipek bir adamı soylu yapabilir.
In France a few yards of silk can make a nobleman.
This guy's a real prince.Yakışıklı, soylu bir adam.
A handsome, noble man.Soylu bir adam, prensip sahibi bir adamdı.
A noble man, a man of principle.Soylu bir adam hayvanlarla yaşıyor. Harika.
A nobleman condemned to live with cattle. Excellent.Soylu bir adam, prensip sahibi bir adamdı… Bir zamanlar bir tanıdığım vardı.
A noble man. I knew a man once.Bu yaptığı, onun gerçekten soylu bir adam olduğunu kanıtladı.
That showed he is indeed a noble man.Soylu bir adam, düştü atından,… Çiğnense de yaratıklar tarafından.
A man noble and brave fell from his steed.Adı Aquillar,… soylu bir adam ve iyi bir hıristiyandır.
His name is Aquillar, a noble person and a good Christian.Hayatı boyunca Han Saltanatına sadık olmuş soylu bir adam galibiyete ulaşamazsa, bu kaderdir.
If a noble man, who has been loyal to the Han court all his life, fails to succeed, then that is fate.Prensip sahibi bir adamdi… soylu bir adam, babami çok severdi… Bir zamanlar bir tanidiğim vardi.
I knew a man once, who loved my father. a noble man, a man of principle.Bir zamanlar bir tanıdığım vardı… soylu bir adam, prensip sahibi bir adamdı… babam da onu severdi.
A noble man, a man of principle… who loved my father. I knew a man once.Bir zamanlar bir tanıdığım vardı… soylu bir adam, prensip sahibi bir adamdı… babamı çok severdi… babam da onu severdi.
I knew a man once a noble man, a man of principle who loved my father and my father loved him.Soylu bir adamın tohumunu.
The seed of a nobleman.Hastalıklı bir köylü kesinlikle soylu bir adama eş olamaz.
An ill-raised peasant? Hardly a worthy companion for a man of noble birth.Koca olarak o zengin ve soylu bir adama sahip.
She's got this rich, royaI-famiIy, jet-setting husband.Vordred benim düşmanım ama hâlâ krallığın soylu bir adamı.
Vordred is my enemy but he is still a noble of the realm.Bay Yuen gibi soylu bir adamın, böyle birşey yapacağını.
Master Yuen is such a noble man, I never thought he'd.Görünen o ki, Bayan Luce soylu bir adamla evli.
WOMAN: Apparently, Miss Luce was married to a nobleman.
Turkce
Български
Deutsch
Ελληνικά
عربى
বাংলা
Český
Dansk
Español
Suomi
Français
עִברִית
हिंदी
Hrvatski
Magyar
Bahasa indonesia
Italiano
日本語
Қазақ
한국어
മലയാളം
मराठी
Bahasa malay
Nederlands
Norsk
Polski
Português
Română
Русский
Slovenský
Slovenski
Српски
Svenska
தமிழ்
తెలుగు
ไทย
Tagalog
Українська
اردو
Tiếng việt
中文