"Trin" is not found on TREX in Turkish-English direction
Try Searching In English-Turkish (Trin)

Low quality sentence examples

Ve Trin, ne oluyorsa senin yüzünden oluyorr.
And Trin, it's because of you that this all happening.
Ok, Trin, bak bu yaptığımız yanlış.
Okay, Trin, what we're doing here is wrong.
Eee, Trin, annen benim hakkımda konuşuyor mu?
So, Trin, does Mom talk about me at all?
Trin, git arabayı al ön tarafa çek. Anne?
Trin, go get the car, bring it out front. Mom?!
Trin, git arabayı al ön tarafa çek. Anne?
Mom?!- Trin, go get the car, bring it out front?
Hey Trin, Üzerindeki şeyleri mekanik boğaya binmeden önce çıkartsaydın düşmezdin bence.
Hey Trin, if you take your top off before you get on the mechanical bull, you won't fall off.
Yılında Trin bölge mahkemesine seçildi ve 1991 den 1997ye kadar başkanlık yaptı.
She was elected to the district court of Trin in 1985, presiding from 1991 to 1997.
Trin. Sigarayı bırakmalısın Ciddiyim!
Trin. You gotta quit smoking, I'm serious!
Lucy, Trin, 1 haftalığına hapse girebilir miyim lütfen??
Lucy, Trin, can I please go to jail for a week, play in the hockey game?
Lucy, Trin, 1 haftalığına hapse girebilir miyim lütfen??
Play in the hockey game? Lucy, Trin, can I please go to jail for a week,?
Rastgele Athenaya verildiğini söyler misin? Trin, bize bugün hangi çayın?
Trin, tell us which tea has been randomly assigned to Athena today?
Rastgele Athenaya verildiğini söyler misin? Trin, bize bugün hangi çayın.
Randomly assigned to Athena today? Trin, tell us which tea has been.
Trin gelirdi.
Trin comes out.
Korkuyorum, Trin.
I'm scared, Trin.
İnanılmaz, Trin.
It's unbelievable, Trin.
Trinity? Trin?
Trin? Trinity?
Büyük Trin sende.
You got Big Trin.
Trin, haydi ama.
Trin, come on.
Trin, çıldırma hemen.
Trin, don't freak out.
Sorun yok, Trin.
It's all right, Trin.