Examples of using Tutukluyorlar in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Çeteyi tutukluyorlar… ve bizi tabloya götürüyorlar.
Çeteyi tutukluyorlar. ve bize yol gösterir resme.
Çeteyi tutukluyorlar. ve bize yol gösterir resme.
Çeteyi tutukluyorlar… ve bizi tabloya götürüyorlar.
Önce seni şüpheli olarak tutukluyorlar, sonra öylece serbest bırakıyorlar?
Onu tutukluyorlar. İşte telefon numarası.
Chen Yinin askerleri insanları öldürüyor ya da tutukluyorlar.
Artık bir sağırı bile tutukluyorlar.
Onu tutukluyorlar.
İmparatorluk Suikastçıları, Haremağasının Zümresi üyesi Xu Xianchunu tutukluyorlar.
Tıraş olacak kadar büyümüş bütün erkekleri tutukluyorlar.
Muhteşem Alman askerleri o garip kılıklı kaçakçıları yakalıyor, ve hepsini tutukluyorlar.
Biz global enerji firmaları için çalışıyoruz, onlar Suudi elçiliğinde kızımı tutukluyorlar.
Birisini tuvalet kağıdı ve puding çaldığı için mi tutukluyorlar?
Senin yaşındaki bir çok çocuğu tutukluyorlar.
Sanırım Brittayı tutukluyorlar.
Burnunu kırar ve ardından tutukluyorlar.
Sadece, neden seni tutukluyorlar?
Yoksa neden onun kitaplarını okuyan ve satan kişileri tutukluyorlar?- Elbette öyle?
Evet, onu tutukluyorlar.