Low quality sentence examples
Bir durum var anlaşılan.
Şüphelerin var anlaşılan?
Bir kovboyumuz var anlaşılan.
Birinin sınavı var anlaşılan.
Burada çok yatak var anlaşılan.
Boş bir sandalyemiz var anlaşılan.
Bir öğrencimiz daha var anlaşılan.
Konuşacak çok konumuz var anlaşılan.
Yarın birinin sınavı var anlaşılan.
Herkesin odun kesme fantezisi var anlaşılan.
Aramızda yeni bir oyuncu var anlaşılan.
Çocuğun bir ek işi var anlaşılan.
Beygir gücünde NOS birimi var anlaşılan.
Aramızda yeni bir oyuncu var anlaşılan.
Evet, ortak bir noktamız var anlaşılan.
Birinci bölgede küçük bir yangın var anlaşılan.
Geride hala aktif bir sinyal var anlaşılan.
Yeni bir misafirimiz var anlaşılan. Merhaba.
İkimizin de yapacak çok işi var anlaşılan.
Merhaba. Yeni bir misafirimiz var anlaşılan.