Examples of using Viggo in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Viggonun neden hoşlanıp hoşlanmadığını nereden biliyorsun?
Viggonun özel saklanma yeri. Orası paravan.
Neyin Viggonun hoşuna gidip gitmeyeceğini nereden biliyorsun?
Orası paravan. Viggonun özel saklanma yeri.
Viggonun hiç hoşuna gitmeyecek.
Viggonun neyi sevip sevmediğini nereden biliyorsun?
Viggonun neyden hoşlanıp neyden hoşlanmayacağını sen nereden bileceksin?
Gözlerini Sven ve Viggoya diktiler.
Sven, korkarım senin ve Viggonun bizimle karakola gelmeniz gerekiyor.
eski sınıf arkadaşınız Vİggo Hansen hakkında.
Kilse göstermelik. Orası Viggonun özel zulası.
Kilse göstermelik. Orası Viggonun özel zulası.
Viggonun ordamıydın?
Bu Viggodan daha eğlenceli!
Ve ben onu Viggoya iletiyorum.
Hikayemiz, Viggonun Naxosta bir kadını.
Viggo beni öldürür.
Viggo helikopter şuracıkta.
Viggo beni öldürecek.
Viggo yalnız değildi.