"Yapmış olacağız" is not found on TREX in Turkish-English direction
Try Searching In English-Turkish
(
Yapmış olacağız)
Endişelendiğim konu, ortaya çıktığında ve işte sızdıran kişi bu konuştuğumuz şeyleri ortaya koyan kişi bu dediğimizde Aslında hükümetin işini onların yerine yapmış olacağız.
What I'm concerned is that if we come out and say,"Here's who this is, here'swhat he did," the whole thing that we talked about, that we're gonna basically be doing the government's work for them.Pekala, kiminle iş yapmıyor olacağız.
All right, well, who are we not doing business with?Ona iyilik yapmış olacağız.
We will be doing him a favor.Bir şeyler yapmış olacağız.
This is a way to do something.Açıkça ittifak yapmış olacağız.
It's an open alliance.Daha erken yapmış olacağız.
So we will just do it sooner.Bunu kendimiz yapmış olacağız!
We will have done that to ourselves!Ama uyarımızı yapmış olacağız.
But it will send a message.Onu yeniden yapmış olacağız.
We would be making her.Başhekim Suna bir iyilik yapmış olacağız.
We will only be doing a favor for Director Sun.Sonucunu alamazsak aynı masrafı yapmış olacağız.
If it doesn't pay off, it's a waste all the same.Bunu yaparsak, tam öyle onu yapmış olacağız.
If we do this, that's exactly what we're doing.Yani çuvallasak bile doğru olanı yapmış olacağız.
So even if we screw up, we're doing the right thing.Birkaç dakika içinde iniş yapmış olacağız.
We will have you on the ground in a few minutes.Ayrıca yapılması gereken en doğru şeyi yapmış olacağız.
It also has the virtue of being the right thing to do.İşte o zaman somut bir şey yapmış olacağız.
And then we gotta do something concrete.Onların acılarına bir son vererek iyilik yapmış olacağız.
We will do them a favor and put them out of their misery.Şafak sökmeden önce eminim bir anlaşma yapmış olacağız.
I'm sure that before dawn we will come to some agreement.Ama Oren ve ailesini kurtarırsak bir şey yapmış olacağız.
But if we save Oren and his family, we will have done something.Ama Oren ve ailesini kurtarırsak bir şey yapmış olacağız.
We will have done something. But if we save Oren and his family.
Turkce
Български
Deutsch
Ελληνικά
عربى
বাংলা
Český
Dansk
Español
Suomi
Français
עִברִית
हिंदी
Hrvatski
Magyar
Bahasa indonesia
Italiano
日本語
Қазақ
한국어
മലയാളം
मराठी
Bahasa malay
Nederlands
Norsk
Polski
Português
Română
Русский
Slovenský
Slovenski
Српски
Svenska
தமிழ்
తెలుగు
ไทย
Tagalog
Українська
اردو
Tiếng việt
中文