"Zorlayamaz" is not found on TREX in Turkish-English direction
Try Searching In English-Turkish (Zorlayamaz)

Low quality sentence examples

Gitmeyeceğim. Kimse beni buna zorlayamaz.
I won't go and nobody can force me.
Hiç bir kanun zorlayamaz bizi tövbeden.
No law can make us forswear.
Hiçbir şey bunu yapmaya zorlayamaz beni.
Nothing can make me go on with it.
Hiçbir şey beni gitmeye zorlayamaz!
Nothing can force me to go!
Özgür bir ülkedeyiz kimse seni zorlayamaz.
It's a free country nobody can force you to go.
Kurul beni günün kahramanını kovmaya zorlayamaz.
The board can't force me to fire the hero of the hour.
Roseni kimse zorlayamaz, güven bana.
Rosen's no pushover, believe me.
Mahkeme anneni tanıklık yapması için zorlayamaz.
The court can't force a mother to testify against her son.
Ama Tanrı beni karımı arzulamaya zorlayamaz.
But God cannot make me desire my wife.
Ama seni bu şekilde yaşamaya zorlayamaz.
But he cannot force you to live like this.
hakim zorlayamaz.
the judge can't force.
Vanya seni hiç kimse gitmen için zorlayamaz.
No one can force you to leave, Vanya.
Kimse seni zorlayamaz senin kabul etmen gerekir.
Nobody forced that on you, yet you embraced it.
Kimse seni bunu yapmaya zorlayamaz, Lyta.
No one can force you to do this, Lyta.
Kimse beni bir askeri öldürmem için zorlayamaz.
No one can force a soldier to kill.
Anne babalar, çocuklarını ders çalışmaya zorlayamaz.
Parents can't force their kids to study.
Gitmesine izin vermem için kimse beni zorlayamaz.
To let him go! No one can force me.
Böylece seni bu evlilik için zorlayamaz.
Then maybe she won't push this engagement.
Kimse bizi hayatımızı ve evimizi bırakmaya zorlayamaz.
Nothing pushes us out of our home or our life.
Hiçbir şey ondan vazgeçmem için beni zorlayamaz.
Nothing can force me to give it up.