Beispiele für die verwendung von Du kannst auf Deutsch und deren übersetzungen ins Türkisch
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Du kannst das, Dad!
Bunu yapabilirsin baba!Zeig mir, was du kannst.
Ne yapabileceğini göster.Du kannst helfen, mich zu retten.
Beni kurtarmaya yardım edebilirsin.Du kannst dein Spiel.
Pencere yanında oyun oynamaya gidebilirsin.Du kannst jetzt die Zeit zurückdrehen!
Şimdi zamanı geri alabilirsin.Aber du kannst dich bessern.
Ama daha iyi olabilirsin.Du kannst ans Northwestern gehen.
Sen de Northwesternde iş bulabilirsin.Du kannst das Ding nicht kontrollieren, oder?
Bu şeyi kontrol edemiyorsun değil mi?Ich weiß, du kannst das.
Bunu yapabileceğini biliyorum.Jenny, du kannst das!
Jenny, bunu yapabilirsin.Du kannst mich gewinnen lassen.
Kazanmama izin verebilirsin.Du kannst fahren. Was?
Ne? Git, gidebilirsin.Du kannst mich weiterhin Goldie nennen, wenn du magst.
Beni Zengin olarak hatırlamaya devam edebilirsin istersen.Bleib ruhig. Du kannst atmen.
Sakin ol. Nefes alabilirsin.Du kannst alles haben.
Herşeye sahip olabilirsin.Fahr so schnell du kannst.
Du kannst die Puppe übrigens behalten. Ja.
Oyuncak bebek sen de kalabilir, bu arada.- Evet.Du kannst mir dabei nicht helfen.
Bana bu konuda yardım edemezsin.Ich wusste, du kannst das. Sehr gut.
Yapabileceğini biliyordum. Çok güzel.Kyle. Du kannst das.
Kyle, bunu yapabilirsin.
