Beispiele für die verwendung von Daha heyecan verici auf Türkisch und deren übersetzungen ins Deutsch
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Unutulmaz anları ailenizle paylaşmaktan daha heyecan verici bir şey yoktur.
Umarım günün benimkinden daha heyecan verici geçmiştir.
Ücretsiz partner sohbetinde bir partnerle buluşmaktan daha heyecan verici bir şey yoktur.
Karılar iyi, ama… daha heyecan verici bir şey lazım.
Evet, onu daha heyecan verici buluyorum yani, politik branşımı.
Boş bir sayfadan daha heyecan verici ya da iç karatıcı bir şey yoktur.
Sen buradayken her şey biraz daha heyecan verici oluyor. Bilmem, sadece… Niye?
Ben son olanlar daha heyecan verici umuyoruz.
Daha heyecan verici olan:'' Bu sezon bu rengi beğendim.
Sanırım Jill onu daha heyecan verici bulmuştu.
Daha heyecan verici bir şey soracağını düşünmüştüm.- Elbette.
Kumar oynamaktan daha heyecan verici bir şey var mı?
Davidle yaptığı seksten biraz daha heyecan verici… bir şey denemesini önerdim.
Sence seks mi daha heyecan verici yoksa araba çalmak mı?
Şu an Amerikayı daha heyecan verici buluyorum.
Önümüzdeki aylar için daha heyecan verici planlarımız var.
Ya da daha heyecan verici bir şey yapalım mı” diye çağırdı.“.
Üstelik önümüzde çok daha heyecan verici olaylar var!
Günümüzde bu kurs gittikçe daha heyecan verici ve pratik hale geliyor!
Bundan daha heyecan verici olan, İngiliz David Rohlun ortaya attığı öneridir.