Beispiele für die verwendung von Pazar sabahı auf Türkisch und deren übersetzungen ins Deutsch
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Pazar sabahı keşfetmek.
Bu pazar sabahı, düşündüm seni.
Her pazar sabahı kahvaltını yatağa getireceğime söz veriyorum.
İlginç olacak, değil mi? Pazar sabahı.
Ne oldu? Pazar sabahı.
Zamanımız bol. Pazar sabahı.
Ps: pazar sabahı.
Pazar sabahı onu buldular.
Barbadosta genç bir kadın pazar sabahı kiliseye giderken ayakkabısının kayışı koptu.
Pazar sabahı krep yaptı Ted.
Pazar sabahı mesela.
Tamam o zaman pazar sabahı olacağı belli oldu.
Pazar sabahı dönmüş oluruz.
Pazar sabahı beni nerede bulacağını bilmen biraz korkutucu, Gibbs.
Pazar sabahı rahatsız ediyorum, üzgünüm.
Pazar sabahı hastaneye gitmek ve onu görmek için plan yaptım.
Pazar sabahı krep yaptı Ted.
Pazar sabahı Dawnı uyandırmak için birkaç bombadan fazlası gerekiyor.
Fakat pazar sabahı aniden bir şey oldu, İki mucize gerçekleşti.
Ama Moondance Lokantasında pazar sabahı saat 9.30.