Примери за използване на Ölme на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Ölme, dayı.
Ölme vaktinin geldiğini düşünüyorum.
Çocuklarının yaşamın ilk otuz gününde ölme ihtimali daha düşüktü.
Yaşama Zamanı, ölme Zamanı.
İkinizden birinin ölme vakti geldi!
Ölme sırası sende, general.
Ve ölme.
Ölme, Mordred. Burada ölmek,
Ameliyat masasında ölme riski bundan daha önemli değil mi sence?
Bu ölçek belli bir aktivite sonucunda ölme olasılığını hesaplar.
Evet, ölme.
Lütfen ölme Kardinal!
Ölme ihtimalim var.
Ghostun ölme zamanı geldiğinde, tetiği senin çekmeni istiyorum, Tommy.
Eugene Yengeç, altı günlük ceza ertelemen doldu. Ve ölme zamanın geldi.
Ama lütfen ölme.
Lütfen ölme, Bay Leung!
Masum insanların ölme riskinin olduğunu bilmen gerekirdi.
Bildiğim kadarıyla onun ölme vakti henüz gelmedi.
Burada ölme peşinde değilim.