Примери за използване на Akbabalar на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Ölü beden neredeyse akbabalar da orada toplanacak.”.
Akbabalar her yerde.
Her şeyi yiyen akbabalar bile, ona dokunmamıştı.
Akbabalar geldiler.
Bu akbabalar bir günde bir ineği bile yiyebilir.
Benim aklı yetersiz olduğumu ilan edecekler. Akbabalar gibi beni yolacaklar. Beni fırlatıp atacaklar!
Akbabalar ve kaktüslerden başka bir şey yok ki.
Akbabalar gibi bekliyorlar.
Bu vadide akbabalar volta atıyor.
Babası onu bir kayaya zincirlemiş ve ciğerini akbabalar yemiş.
Bak, Timon, akbabalar.
Seanın kaygıları, taze leş yiyen akbabalar gibi onu yemekteydi.
Lanet akbabalar.
Bir de o ajanlar, akbabalar onu bekliyor.
Dağ adamları, kurtlar ve akbabalar.
Lütfen, Bay Maconel. Bu akbabalar hayatınızı didik didik…-… etmeden önce içeri alın beni.
Sakallı akbabalar, büyük mesafeleri en kullanışlı şekilde süzülerek kat etmelerini sağlayan, uzun ve geniş kanatlara sahiptir.
Akbabalar gözlerini oyarken
Hepsine bakın.-- akbabalar, önemsiyormuş gibi yapıyorlar. ama hepsinin gerçekten istediği kirli detaylar.
Şey… Tepede dönen akbabalar gibi görünmek istemem