Примери за използване на Bando на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Bir futbol maçında bando grubu iki hediyeli bir çekiliş yapıyorlar.
Bando kaçığını mı istiyorsun?
Bando çalışmam var. Sonra Suzyle Kimya sınavına çalışacağız.
Bando Sofiaya iyi gelebilir.
Manoa Vadisi Bando Kampı, 1985.
Bando Kampı mı?
Papel, bando enstrümanları için.
Bando istiyorum ben.
Bando için başka bir tubacıyı nereden bulacaklarını düşünüyordum.
Pit gidiyor, bando da öyle.
İIk olarak, başlamadan önce sizi bando öğretmenimiz Bay Thorpe ile tanıştırayım.
Ve burada bando odası.
Bizim taraftarımız, onların taraftarı, bando, zıplayıp hoplayan güzel bacaklı, hoş ponpon kızlar olacak.
Bando, smokinler, trombositli meşrubatlar var. Geçen yıl eşsiz gittim
Bando odasında müzik çaldık, İngilizce sınıfında şiir okuduk,
En yakın arkadaşımla birlikte, balo gecesi bando odasında portakal yiyip, flüt düeti yapışımızı anlatıyor.
domuz çiftçilerini, bando kızlarını-- düşündüm fakat bir şekilde ırk ilişkilerine takıldım,
Artık okul bandosu değil, ha Bobby?
Brighouse ve Rustrick bandoları, iki dakikanız var. Brighouse ve Rustrick, iki dakika!
Lütfen Bandonun bu dünyadan yok olması dileğimi iptal et!