Примери за използване на Broşu на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Kraliçe II Elizabethin daha çok broşu var.
Bana aldığın broşu buldum.
Tanya, Neden melek broşu takıyorsun?
Şimdi arayın ve size bu broşu bedava verelim!
Cinayetten iki saat önce bu broşu giydiğini kabul etti.-
Ölüm döşeğindeyken onun broşu ile gömüleceğime anneme söz verdim ve kardeşim… Bunak kız kardeşim unuttu.
Broşu güzelce paketleyip New Yorka gönderelim derim ben. Oğlun gelince oradaki adamım, Fitzpatrick broşu ona verir.
o antikacıya uğradım. Broşu aldığını söylediğin dükkana.
Ceketindeki broşa bak.
Broşunu getirdim.
Broş için teşekkürler.
Elmas broşun mu?
Annemin broşunun benim için ne kadar önemli olduğunu biliyorsun.
Sırt çantanda hava kuvvetlerinin broşunu gördüm?
Broşun onlardan biri olduğunu unutmuşum. Savunman bu mu?
Bu senin özel broşun olsun, oldu mu?
Yaklaşsana. Ceketindeki broş.
Kuzey Kutbu broşunu da unutma.
Broşumu geri ver!
Broşunuzu ben almadım!