Примери за използване на Clarkın на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
savaşı Clarkın ayağına götürelim.
Clarkın güçlerini ilk kullandığında dedemin yaptığı büyük bir meşe yatağın altına saklandı ve ben de onu.
James Clarkın dediğine göre bekleme odasındayken Dr Milano onu çağırmış.
Bak, Clarkın buraya gelmesinden önce 3-9un senin küçük krallığın gibi olduğunu biliyorum. Ve de işlerin senin düzenine göre gitmesini istediğini de.
Clarkın ülkeye geliş nedeni, Arnavut Petrol Rafineri ve Pazarlama Şirketi için açılan özelleştirme ihalesindeki tekliflerden birini sunmaktı.
Başkan Clarkın bugün tüm Dünya Merkezi genelinde sıkıyönetim ilanı anlamına gelen kararı imzaladığı yönündeki haberler doğrulandı.
Clarkın da hayatında böyle bir bağlılığa sahip olmasını istiyorum ama bunun senden gelebileceğine emin değilim.
Miloseviç ile yüz yüze yaptıkları son görüşme ise Clarkın, Kosovalı Arnavut nüfusuna edilen zulmü durdurması için Belgradı ikna etmeye çalıştığı Ocak 1999da gerçekleşti.
Anlaşılan o ki, babam hep çalışıyordu… ve Clarkın eşi de sürekli kendisini savunma kursundaydı.
Biliyorum, Clarkın sağı solu belli olmaz
Ama bir şeyi hatırlatmalıyım ki, Clarkın özelliği davet edilmediği yerlere izinsiz girmesi
Eğer yarın, senin vurulduğun ve Memur Clarkın öldüğü restoranta çağrılırsan, vakaya odaklanabilecek misin?
metan seviyesini bularak Clarkın bombayı nereye kurduğunu gösterecektir.- Neredeymiş peki?
Rehabilitasyonun sırasında yanında olmadığım için üzgünüm ama eminim Clarkın çok yardımı olmuştur.
Eğer yeteri kadar romantik değilse hemen Parise götürebilirim. Ya da Clarkın bizi asla bulamayacağı bir yere.
Ayrıca hazırlanması gereken bir sürü masa var ve hepsini Clarkın kendi başına taşıyabileceğinden şüpheliyim.
Clarkın evlatlığının sahte olduğunu
Bir gurup asker, Clarkın Hanover Caddesindeki evini ele geçirdiler,
Clarkın sözcüsü olan kişiyi Adams zaten tanımıyordu.
Clarkın dosyaları bu Hard Diskte