Примери за използване на Dalak на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Siz de en çok kan olan organları aldınız. Karaciğer, dalak, kalp.
Kanamaya dalak neden oluyor gibi görünüyor.
ciğerleri, dalak ve soluk borusunu delip geçmiş.
yırtılmış dalak, iç kanama.
Sol tarafta uyuduğunuzda, dalak daha etkili bir şekilde çalışır.
Karaciğer ya da dalak.
Sağlık sigortasına ihtiyacım var. Gezici dalak sorunum var.
Dalak patlayacak gibi olmuş.
Akciğerler yumuşak, kanama ve dalak hamur gibi.
Zavallı dalak.
Küçük bir kesik açınca, dalak kendi kendini iyileştirebilir.
Ölüm nedeni… karaciğer, dalak ve pankreasın delinmesi.
Emin değilim ama yerine bakılırsa, ciğer ya da dalak diyebilirim.
Hayır, Bay Deasy, dalak olacaktı.
böbrek ve dalak hasar görmüş.
Evet, dalak.
Yeni araştırmalara göre tüm monositleri dalak üretiyormuş.
Dalak Dağı?
Dalak damarlarını tıkayın.
Senatörün durumunda dalak biyopsisi sepsise sebep olup onu öldürebilir!