Примери за използване на Dinlemeyi на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Şu anda Tatooine Wind and Fire dinlemeyi çok isterdim.
Как ми се иска да слушам"Вятър и Огън" от Татуин.Kendisininkini çalmaktansa senin müziğini dinlemeyi i tercih edeceğini söylemişti.
Каза, че предпочита да слуша твоята музика, вместо Dinlemeyi sürdür.
Продължавай да слушаш.Shige Amcanın hikayesini dinlemeyi isterdim.
Бих искала да чуя историята на чичо Шиге.Ama eğer o da bir vaaz ise. yağmurun sesini dinlemeyi yeğlerim.
Но ако ще е проповед, по-добре да слушам как вали.İnsanlar sorunlarımızı dinlemeyi pek istemez.
Хората не искат да слушат за проблемите ни.Müzik dinlemeyi ve dans etmeyi çok seviyor.
Обича да слуша музика и Aramızdaki bağı beni dinlemeyi bıraktığında ilk sen bozdun Michael.
Ти счупи връзката първи, Майкъл, когато спря да слушаш.Evet ama tekrar dinlemeyi çok isterim.
Kız kardeşim bana hamur işlerini ve dinlemeyi öğretti.
Сестра ми ме научи как Müzik dinlemeyi ve dans etmeyi seviyor.
Обича да слуша музика и Babam gibi dinlemeyi bilen fazla insan yok.
Няма много хора, които могат да слушат като баща ми.Dinlemeyi sürdürün.
Продължавай да слушаш.Evet ama senden dinlemeyi tercih ederim.
Толкова се стараех Bir keresinde dinlemeyi reddeden Phil adında biri vardı.
Едно време познавах човек на име Фил, той също отказваше да слуша.Büyüklerin konuşmalarını dinlemeyi de pek sever.
Дори възрастните обичат да слушат приказки.Deli annemi dinlemeyi bırakmanı istiyorum.
Искам Oğlun hakkındaki hikayeleri dinlemeyi çok isterim.
Ще се радвам да чуя истории за сина ти.Ama onun yerine ben birbirinize söyleyeceğiniz sözleri dinlemeyi seçtim.
Но вместо това, аз избрах да слушам. Нещата които ще си кажете.
