Примери за използване на Dolabı на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Dolabı göster.
Georgeun dolabı işte burada.
Orası ekmek dolabı.
Köşedeki dolabı görüyor musun?
Ernienin burada dolabı var mı?
Beni dolabı temizletmek için mi kaldırdın?
Julio, dolabı açacağını biliyordum!
Dolabı temizlemekten kaçmak için bunu yapıyorsun.
Bu Tobynin dolabı.
Evet, Henry, bu korkunç Öğretmenin haciz dolabı.
Büyük depolama dolabı ve iki adet çekmece.
Dolabı paylaştılar ve hayallerindeki üniversiteye birlikte girmeye söz verdiler.
Dosya dolabı Knox Kalesi değil ya.
Ne istediğine dolabı açmadan önce karar ver.
Dolabı temizlemek mi?
Dolabı tut!
Bu Dennis Framin dolabı.
Babamın orada şarap dolabı var.
Mutfak dolabı için fikrinizi alabilir miyim?
Açık dolabı unuttuk, ayrıldık.