Примери за използване на Eteğini на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Samuel dönüp gitmeye davranınca, Saul onun cüppesinin eteğini tuttu. Cüppe yırtıldı.
Bilirsin ben samimi olmak konusunda pek iyi değilimdir. Tabii birisinin eteğini çıkartmaya çalışırsam başka.
Onun eteği mi var sende?
Etek ve bluzum yırtıktı, yeni elbise bıraktı.
Elini eteğimin altına attı ve kilodumu çekiştirerek çıkarmaya çalıştı.
Etek cinayet masasında sana yardımcı olmaz.
Evet, eteğin yukarı kalkmış.
Ve onun eteğinin altına bakmaya çalışmıştın.
En kötü yerdeyim. Ve eteğimin kafamın üstünde. Bitti mi.
Karımın eteği, benim sorunumdur.
Büyükanne, eteğimin nerede olduğu hakkında bir fikrin var mı?
Etek sana yakışmış.
O elini eteğin altına doğru götürdü.
Eteğim hala ölü domuz kokuyor.
Yani eteğimin altına bakacaksın öyle mi?
Saçların eteğin gibi sallanıyor.''.
Eteği çek biraz.
O benim eteğim mi?
Eteği o kadar kısaydıki onun kuşunun ucunu gördüm.