Примери за използване на Filin на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Senin hamlen: Filin, atımı yer.
Şimdi anlıyorum: Neden'' mısırlar filin gözü kadar yüksek'' denildiğini.
Bir mastodonun, modern filin tarih öncesi akrabasının kemikleriyle.
Güzel görünüyorlar. Filin kopmuş ayağı gibi görünüyor.
Juma filin arkadaşını mı öldürdü?
Filin nesi var öyle?
Bu muzu filin ağzına değil de kendi ağzınıza tepin!
Onu filin ayaklarının altına koyacağım.
Özellikle filin olduğu sahneyi.
Filin kulagindan büyük kulaklarin var!
Filin hortumu gibi.
Filin gece görüş kabiliyeti, insandan biraz daha iyidir.
Filin hortumu söz konusu besine ulaşmak için ideal araç.
Filin gözlerinden görmek istiyorum.
Sirkteki elemanın filin kıçını temizlediği gibi.
Filin hayatta kalması,
Filin hortumu yeniden sabitlenmiş.
Filin intikamı.
Başka birisi filin ayağına dokunur, der ki: Fil bir direğe benzer.
Teğmen, filin kulağının arkasını kontrol eder misiniz?