GÖRMEK - превод на Български

да видя
görmek
bakmak
bakalım
bakayım
görelim
görüşmek
ziyarete
izlemek
tanışmak
göster
да виждам
görmek
görüyorum
görüşmek
ben görüyorum
görürüm
göremem
да гледам
izlemek
bakmak
seyretmek
görmek
izlerim
да се срещна
tanışmak
görüşmek
görmek
buluşmak
karşılaşma
да видиш
görmek
bakmak
bakalım
bakayım
görelim
görüşmek
ziyarete
izlemek
tanışmak
göster
да види
görmek
bakmak
bakalım
bakayım
görelim
görüşmek
ziyarete
izlemek
tanışmak
göster
да видите
görmek
bakmak
bakalım
bakayım
görelim
görüşmek
ziyarete
izlemek
tanışmak
göster
да виждаш
görmek
görüyorum
görüşmek
ben görüyorum
görürüm
göremem
да вижда
görmek
görüyorum
görüşmek
ben görüyorum
görürüm
göremem
да гледаш
izlemek
bakmak
seyretmek
görmek
izlerim
да гледа
izlemek
bakmak
seyretmek
görmek
izlerim
да се срещне
tanışmak
görüşmek
görmek
buluşmak
karşılaşma
да виждат
görmek
görüyorum
görüşmek
ben görüyorum
görürüm
göremem
да се срещнем
tanışmak
görüşmek
görmek
buluşmak
karşılaşma

Примери за използване на Görmek на Турски и техните преводи на Български

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
Kimse orada bir enkaz görmek istemiyor ve ne olduğunu hatırlamak istemiyor.
Никой не иска да гледа развалините и да си спомня за случилото се.
Dünyayı diğer insanların gözünden görmek güçlü bir silahtır.
Да виждаш света през очите на другите хора е мощно оръжие.
Onu tekrar görmek, onu daha iyi tanımak istiyorum.
Искам пак да се срещна с нея, да я опозная.
Yemek yiyoruz burada, kimse yaralı bir sırt görmek istemiyor.
В момента ям и не искам да гледам белязания й гръб.
Bay Pacei görmek istediğini söyledi.
Каза, че иска да се срещне с мистър Пейс.
Görmek istedikleri ben değilim ki!
Те не искат да виждат мен!
Uzun yaşamak, ileriyi görmek ve çok şey bilmek için.
За да живее дълго, да вижда надалеч и да знае всичко.
Bunu görmek istemiyorum!
Не искам да гледаш това!
Hiç kimse görmek istemediği kadar kör değildir.
Никой не е толкова сляп, както този, който не желае да гледа.
Bu yüzden, uzunca bir süre köri görmek istemeyeceksindir.
И след това не искаш да виждаш къри много, много време.
Tekrar onu görmek için izin almak istiyorum.
Искам да помоля да ми разрешите да се срещна отново с нея.
Maskesini çıkarın, öldüğünde yüzünü görmek istiyorum.
Свали си маската. Искам да гледам лицето ти като умираш.
Ama o zaman onu tekrar görmek zorunda kalırım, o yüzden olmaz.
Но тогава трябва пак да се срещнем Така че се отказвам.
Kapıya gelip onu görmek istediğini söyleyen bir adam tarafından vurulmuş.
Застрелял го е човек, който дошъл и казал, че иска да се срещне с него.
Neyi görmek, Mani?
Да виждат какво, Мани?
Çünkü Pheobenin geleceği görmek için kendi yolunu bulduğunu biliyor.
Защото знае, че Фийби е потърсила друг начин да вижда в бъдещето.
Bunu görmek istemezsin.
Не искаш да гледаш това.
Annem, Jasonu küçüklüğünden beri her gün görmek zorundaydı.
Мама е трябвало да гледа Джейсън всеки ден още от малък.
Tanrıya inanmak, yaşamın bir anlamı olduğunu görmek demektir.''.
Да вярваш в Бога, означава да виждаш, че животът има смисъл.“.
Kızlar kimin elindeyse, onu görmek istiyorum.
Която има и момичета. Искам да се срещна с тях.
Резултати: 9562, Време: 0.1239

Най-популярните речникови заявки

Турски - Български