Примери за използване на Göstermeye на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Bu arada Bakoyanni de Makedonyayı daha fazla esneklik göstermeye çağırdı.
Amerikalılar birbirlerine sevgilerini göstermeye bayılırlar.
Peterin ne kadar güçlü bir ailesi olduğunu göstermeye çalışıyoruz.
Sadece herkese, aynı onlar gibi hissettiğimi göstermeye çalışıyordum.
En azından erkeksi bir öfke göstermeye başladın.
Hatta ona sevginizi daha fazla göstermeye çalışın.
Eğer ki kendimizi güvende hissedersek. Ve birbirimize şefkat göstermeye cesaret edebilirsek.
Daha fazlasını yapabileceğimi göstermeye çalışıyorum.
Leydi Edith bebeği halasına göstermeye karar vermiş.
Tommy, bu adamları zamanla tanımaya geleceksin ve onlara değerini göstermeye devam edeceksin.
Herkese ne kadar seksi olduğumu göstermeye.
Montecitonun sorunları varmış gibi göstermeye çalışıyor.
Jeffe nerede çalıştığımı göstermeye geldim.
Zayıf olduğun noktaları göstermeye kalkma.
Korkak sonunda yüzünü göstermeye karar verdi.
Arkadaşlarına daire 5Fi göstermeye gitmişti.
Sana iplerin kimin elinde olduğunu göstermeye çalışıyor.
Bizim için biz genetik anormallikler göstermeye başladı.
Yoksa karının fotoğrafını göstermeye mi geldin?
Bana karşı ne kadar çaresiz olduğunu göstermeye mi geldiniz?