Примери за използване на Garajdaki на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Garajdaki görüntüleri getiriyorum.
Garajdaki satışı kaçırdın.
Bu garajdaki, güvenlik görevlisi.
Garajdaki arı kovanı çıkarılacak.
Doku örneklerini ayırıyordum ki bunlar garajdaki bağlantı kutularının içinde kazınmışlar.
Iki set anahtarin var. Bir de garajdaki asma kilit.
Zoey eve uğrayacak ve şey garajdaki eşyaları ve koltuğu alacak.
Bu, uh, o akşam garajdaki güvenlik kamerası kaseti.
Garajdaki büyük bir odayı gösterip odam dedi.
Sanırım ihtiyacın olacak, conko, garajdaki motosikletinin lastik izleri olay mahallindeki izlerle eşleşti.
Olmalıydı, bu yüzden ben de gidip garajdaki bütün kutulara baktım, bunu bulana kadar.
Bir gün, 150 bin dolarlık evime garajdaki üç arabaya,
Ama onu garajdaki kutuların birinin içinde buldum son zamanlarda bolca vakit geçirdiğin yerde yani.
Görünüşe göre ışıklar garajdaki panelden kontrol edilebiliyor,
Garajdaki beşikte gizli hindisini saklayan biri olmaya bayılmıyorum ama birilerine dayanak olmak her zaman eğlenceli bir şey olmuyor işte.
Alış veriş için köye gitmek için sizi getirdiğim yoldan yaya olarak gidebilirsiniz. Ya da garajdaki motosikleti kullanabilirsiniz.
İçinde bulunduğun oda, dairene ait. Garajdaki araba da senin.
Geçen hafta, kovulduğunu öğrendikten sonra… garajdaki arabasının egsozuyla intihar etmek istemiş.
Winston her zaman garajdaki her çocuğun onu işin dışına atabileceğini söylerdi,
Garajdaki katları araştırmak biraz zaman alacak merdivenlere kimin girip çıktığını görmek için.