Примери за използване на Hemşirenin на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Baş hemşirenin sana ekşidiğini duydum.
Ve uluslararası haberlerde, Filipinli hemşirenin benden para çaldığına eminim.
Anlamıyorum, hemşirenin mi peşindesin yönetmenin mi?
Sonra?- Bana hemşirenin geldiğini söyledin.
Yeni odan içinde devamlı görevde olan hemşirenin olduğu revirin yanında olacak.
Bu hemşirenin.
Ben Maria Hemşirenin yeğeniyim.
Nisanda, cinayetin olduğu gece vardiyada hangi hemşirenin olduğunu öğrenme şansımız var mı?
Gece boyu çalıştığından bahsederken vazifeli hemşirenin yalan söylemediği anlaşıldı.
Hemşirenin yerini gösteren hiç bir şey yok.
Kovboy, hemşirenin yanına gidelim tatlım, belki iğne olman gerekir.
Ama bu hemşirenin işi!
Hemşirenin ofisinde annesinin pantolon getirmesini beklemek zorunda kalmış!
Baba, hemşirenin poposunu pandiklediğini gördük'' mü diyeceğiz?
Gör bak o hemşirenin numarasını nasıl alacağım.
Hemşirenin tüm sorularını cevapladım.
Gelip seni almamı istediğinde hemşirenin numarasını tuşla, olur mu?
Ahbap, hemşirenin odasına gidiyor!
Burası hemşirenin odası değil mi?
Bay Lepikin ameliyatındaki hemşirenin adının Linda olduğunu söylemiştiniz.