Примери за използване на June на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Johnny Cash ve June Carter geldiler.
Antin peşinde olmamızın tek nedeni June Bug adlı, orta düzey Meth satıcının yakalanması için aldığımız emirdi.
June biriyle çıkana kadar kimseyle çıkmam dediğinde, onu engel görmüştüm.
June, buraya dans
( Alkış) June Cohen: Yontmalarının her birine baktığımızda,
June bir fahişe. Ona kız arkadaşım rolü yapsın diye para ödedim. Babamla olan mutluluğunuz gibi.
June. Arkadaşınla ilgilenmen güzel bir şey.
Ayrıca TED arkadaşlarıma da şükran ve saygılarımı sunmak istiyorum… June Arunga, James Shikwati, Andrew ve diğer TED arkadaşlarıma.
Sizi yine rahatsız ettiğim için özür dilerim ama arkadaşım Barbara June buraya geldiği ve fahişe büyükannenizin anılarını deştiği için bütün gün suçluluk duydum.
Kuzey Afrikaya ulaştıktan bir ay sonra hemşire June Wandreynin sıhhiye taburu Bizerte yakınındaki Amerikan ilerlemesini takip ediyordu.
Unutma, June sana nasıl bir kapı açarsa açsın senin tam yanında seninle birlikte oradan geçeceğim.
Bak. June öyle mutlu ki, kardeşlerini görmeye,
Maura sence June ve Kent, Chuck Fletcherı damgalayan nesneyle mi damgalanmış?
June yakıtını boşaltırsa,
June, uçağının sen ve uçuş tulumun
Burada.'' June Harris ve erkek arkadaşı,
( Gülüşmeler) Durumdan biraz bahsetmek gerekirse, June un da belirttiği gibi, ben bir sanatçı,
June, hayatım. Doğum günü pastanın üzerinde,
June söylediğinde, duyduğum en aptalca şey olduğunu düşünmüştüm.
Benim adım Profesör June Bauer ve bu dönem sizi insanlığınızın eşiğine götüreceğim.