Примери за използване на Köri на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
O baharatlı köri pişirmiş.
Piliç köri.
Dışarıda biryani, ekmek, köri feerni ve annem babam da var.
Bir de özel sos. Köri sosu. Ama inan bana hiç de özel sayılmaz.
Bu yemeğin 1949 yılında Berlinde Herta Heuwer tarafından Almanyadaki İngiliz askerlerinden elde ettiği ketçap ve köri tozunu karıştırmaya karar verdiğinde icat edildiğine inanılıyor.
Çok fazla köri kullandığımdan terliyordun ama yine
Orada, Georgetownda ne sıklıkla köri yediğini anlatarak beni rahatlatmaya çalışan bazı sıkıcı politikacılarla görüşmelere katılmam gerekiyor.
Sadece bu akşam köri yiyeceğimi bildiğim için vücudumda tek bir yer yansın istedim.
bezelye ezmesi, köri sosu ve bir pişmiş sosis.
Hayır'' spack''. Kuzey L.A. den tuzlanmış ve sade köri.
Köri yaprakları saç bakımında çok popüler,
Köri, Korsika deniz tuzu,
Demek ki ikimizin de gömleklerinin köri kokması dışında bir ortak noktamız daha varmış!
Köri 12 TL
güzel bir şekilde gayet eminim ki bu köri kokan bir motel odasında başlamayacak.
Orada, Georgetownda ne sıklıkla köri yediğini anlatarak beni rahatlatmaya çalışan bazı sıkıcı politikacılarla görüşmelere katılmam gerekiyor. Yani tahmin edebilirsiniz-- evet.
Hayır ama bir kadınla seks bile yapmamışsın. Bu zenci olup ta… Jackson Kardeşleri dinlememek gibi birşey… ya da Yahudi olup ta niş yememiş olmak gibi… ya da Hintli olup köri yememek gibi… ya da İskoç olup ta sürekli konuşmak gibi birşey.
Körili pilav yapacağım.
Hardal ve köriyle mayalanmış mısır ekmeğinin lezzeti üstünde.
Tanrım, köriyi gerçekten çok özledim.