Примери за използване на Kampüse на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Kampüse yakın bir yere taşınıyorum.
Bu plaj kampüse en yakın plaj.
Ben, buraya ve kampüse bir şehir gibi düşünerek geldim.
Kampüse geri döneceğim.
Kampüse gidiyoruz.
Kampüse bayıldım.
Dadısı kampüse 5 dakika mesafede yaşıyor.
Ve sonra- kampüse doğru geldim, ve o oradaydı.
Pekâlâ arabaya atlayıp, kampüse bakmaya ne dersin?
Kampüse gitmeden önce bir şeyler yiyeyim dedim.
Evi kampüse yakın ama öğrenci kimliğinin süresi bir yıl önce dolmuş.
Blake ve Morgan, siz de kampüse.
Kontrol etmek için kampüse gittiğimizi söyle.
Baban kısa bir süre için kampüse gitti.
Evet, nedenini sorma bana ama kampüse barışı getirmesi için bir bakireye ihtiyacımız var.
NCAAin üç günlüğüne kampüse gelip, bu rastgele ve habersiz yaptıkları uyuşturucu testlerinden birini yapacağını gördüm.
bir gün kampüse geldi.
British Columbia Üniversitesindeki kampüse gittik, ve insanlara yaklaşıp sorduk;'' Bir deneye katılmak ister misiniz?''.
Tüm kirli sırlarını kampüse yayayım mı? Augustine ve yaptığın tüm o vampir deneylerini mesela?
Eğer bir gün kampüse gelmek istersen,