Примери за използване на Koçluk на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Koçluk yaparım diye düşünüyordum.
Londradaki bir tenis kampında koçluk yapmayı kabul ettim.
Cumartesi gününden sonra takıma koçluk edemeyeceğim.
Oynamıyorum, koçluk yapıyorum.
Yıllar önce koçluk yapıyordu.
Nihayet küçükler ligine koçluk yapabileceğim.
Scott, ben koçluk yapamam.
Daniel Russo, oğlunun küçük liginde koçluk yapıyordu.
Sabah Bernarda koçluk yapıp öğleden sonra annesine Wingo ailesinin sırlarını anlatarak.
Bana göre benim koçluk tarzım genel olarak fundamentala ve eğlenceye verilen öneme odaklı.
Lütfen bunu düşünün, Bence ikili koçluk lanet olası yönetimimden daha iyiydi.
Küçükler liginde koçluk.
Koçluk fırsatlarını tanımlayabilecek.
Yaptığım en iyi koçluk görevi bu akşam değildi. Son sezondu.
Bir avukat, tanığa koçluk yapamaz, değil mi?
Koçluk görevini üstleniyorum ve hazırlanmak için zamana ihtiyacım var.
Erkekler takımına koçluk yapmamı teklif ettiler.
Nasıl koçluk yapılır bilmiyorum.
Koçluk yapacaksam eğer.
Yıllık koçluk hayatımda amatörlerle kavga eden bir üniversite takımı hiç görmedim!