Примери за използване на Koşarken на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Koşarken gördüklerini beni.
Koridorda koşarken kimi yakaladın?
Koşarken düştüm.
Ben oradayken ve o arkadaşlarıyla koşarken kendimi bebek bakıcısı gibi hissettim!
Rocky gibi koşarken birkaç blok uzağımda olması.
Tavşan peşinde koşarken az kalsın cesedine takılıp düşüyordum.
Topa doğru koşarken sol ayağında hafif bir duraksama oluyor.
Bayan Campo merdivene koşarken, boğuşmaya devam etmişler
Yolun ortasında koşarken bir araba çarpmış.
Koşarken, yukarı doğru, tam benim suratıma baktı.
Etrafta koşarken'' demek.
Onu hiç koşarken görmedin.
Neden koşarken elinde bir şişe su tutmaya çalışsın ki?
Parkta koşarken Lilynin oynadığı çocukların hiçbirinin orada olmadığını fark ettim.
Koşarken çok güzel görünüyorsun.
Kötü adam peşinde koşarken arkadaş edinip aile kurmak zor olmalı.
Seni koşarken hiç görmedim.
Charlotte bir sonraki randevusuna koşarken Samantha da kendi randevusunu hayal ediyordu.
Seni koşarken izlemem lazım!
Evde koşarken düştüm.