Примери за използване на Koşucu на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Ama koşucu olan 1,80 boyunda, bilemedin 1,82 m.
Resimdeki koşucu John Maynee çok benziyordu.
İki koşucu onu bu sabah bulmuş.
Koşucu. Kalabalığın arasından geçiyormuş, öylece düşüp kalmış.
Seattleda savunma oynuyor Ama koşucu durumunda.
Hey, koşucu!
Yerel bir parkta birkaç koşucu tarafından bulunmuş.
Evet? Evet O şampiyon koşucu.
Arizona nehir koşucu.
Bu arada ABD takımındaki diğer iki koşucu da kötü değiller.
Evet Tamam Siz üçünüz koşucu takım olacaksınız.
Ama ben koşucu değilim.
Eğer koşucu saatin varsa.
Kazıcı, koşucu ve dinleyici.
Uçuş sorunları yüzünden, maratonun tanıtımcısı olan 54 yaşındaki eski Polonyalı koşucu Marian Woronin Belgrada otomobille gitti.
Bay Owens, bizimle gelen tek koşucu değil ve bu da ilk gidişimiz değil.
Belki en iyi koşucu sen olabilirsin, ama Juette Colemandan sözlü vaat aldık. Californiya Christian Oaksdan geldi.
Jamaikalı koşucu Usain Bolt bitiş çizgisini geçtiğinde,
Anlarsın, amacım senin gibi iyi olmak NCAA deki en iyi zenci koşucu olup Heisman Ödülünü kazanmak ve diğerleri.
20 bin koşucu maraton için Atinaya gitti