Примери за използване на Kokaini на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Tanrım, kokaini çok özledim.
Scottın kokaini değildi.
Sen kokaini teslim edeceksin, ben de sana parayı vereceğim.
Sana söylemiştim Arthur tüccarlar kokaini satar biz sadece payımızı alırız.
Kasten şöyle yapıyorlar: Ayrıştırılamasın diye kokaini yağla karıştırıyorlar.
Paradjanovun düşmanı olan Türk grup, 10 kilo Kolombiya kokaini satın almak üzereymiş.
Kokaini çalan Miles değildi, değil mi?
Kokaini golf çantasına koyar peşin para ile dönerdi.
Döndüğünüzde kokaini hazır edeceğim.
Kaliforniyadan başlayarak kokaini burdan amerikaya transfer edebilirim.
Kokaini tatmak ister misiniz?
En son teknoloji. Kokaini plastikle karıştırırsan, istediğin gibi şekillendirebilirsin.
Bu Rayin kokaini mi?
Cam, kokaini bulduktan sonra Tobynin burun septumunu tekrar inceledi
Sarah beni gafil avladı sonra da kokaini alıp kayboldu.
Altı aylık hamile olmasına rağmen, kokaini bırakmayı reddeden bir kadınla sohbet ettim.
Dönüşünüz için kokaini hazırlayacağım.
Bay Söze sizden gemiye çıkıp oradaki kokaini yok etmenizi istiyor.
Earl, 1975de kokaini mi bıraktın?
o nedenle bana bu şekilde kokaini taşıtıyor.