Примери за използване на Kulübesinde на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Stanky kulübeden çıktı, Chapman ise kulübesinde.
Bir şey daha çatıdaki kulübesinde yatar.
Mutabık kaldığımız gibi seni Ölü Adam Kulübesinde bekleyeceğim.
Ölü Adam Kulübesinde.
Yaşındaki Billy Chapel, Yankee Stadyumundaki kulübesinde oturuyor.
Hala kayıp Onun üzerinde yada kulübesinde yoktu.
Geçen akşam Gunther, Hawthorne kulübesinde kendini asıp soruşturma için sizle birlikte milyon tane polis geldiğinden beri.
Viola( Davis) Güney Carolinada bir çiftçi kulübesinde doğdu ve Central falls,
Yedi Cücelerin kulübesinde, yaşar Pamuk Prenses,
Biriyle berabersin… ve tüm hayatını onunla geçireceğini-- O kendi kulübesinde ben ise bir suitte mi kalıyorum?
Oahuda bir sahil kulübesinde üç oda arkadaşıyla birlikte yaşayan Anne Marie,
Noel Kahnın kulübesinde kalıyordum. Kendi içimdeki bu karışıklıktan kurtulmanın yolunu arıyordum
Bobbyyi kulübeye götürün.
Onu kulübeye götürün.
Kulübedeki adamlarla iyi anlaşamayabilirim ve karıma bir şey söylemek istiyorum.
Evet, o kulübede ölmüş bir baykuşun ruhuydu o.
Bob kulübede kaldı ve sinsi sinsi odaları dolaştı.
Kulübede bir sobam var, Mike.
Kulübedeki kavgadan sonra, onu durdurumanız gerekliydi.
Nereye gideceğim o zaman? Kulübeye mi yoksa bahçene mi?