Примери за използване на Limanda на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Silahlar geçen gece geç saatlerde İstanbuldaki limanda bulunan Leila Jane adlı gemiden alındı.
Terry, limanda senin için güvenli bir yer kalmadı artık.
Ortağın limanda Falconeyle beraberdi.
Limanda kızları çalıştıran birisiyle iş yapıyorum.
Limanda büyük beyaz, lanet olası bir bot.
Limanda çirkin bir adam.
Limanda boğulmuş hâlde.
Limanda sair yasalar var, sen söylemiştin.
Limanda mahsur kalan Richard Stumph gibi denizciler aç ve sinirliydiler.
Cesedinin ormanda bulunup limanda yıkanmasının vakti geldi.
JDyi limanda gördüm ve--.
Limanda bağlantılarım var. Geri dönmen kolay olur.
Limanda buluşuruz o zaman.
Benim limanda burası.
Bir zamanlar limanda Randhir ve benim payım eşitti.
Limanda boşaltma yapılalı yarım saat olmuş.
Yelkenliler limanda kalır.
Belki limanda bir gemileri vardır.
Limanda mültecilere yemek veren aşevlerinden birinin koordinatörü.
Onları limanda karşılayacağız.