Примери за използване на Merkezdeki на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Merkezdeki pirinç mandalın üst tarafı boyunca uzanan yarıktan bakıyorsunuz.
Ve merkezdeki figür, çıkarırsan kalan sıradan bir resim olur.
Merkezdeki insanlarla, gurubumuz içindi, tamam mı?
Merkezdeki halkalar daha eskidir değil mi?
Yarın sabahki acil Ortadoğu Zirvesi için Londra merkezdeki güvenlik şimdiden sıkılaştırıldı.''.
Merkezdeki bir bara.
Karellen orada olabilir merkezdeki herkes sevgililerini getiriyor.
Merkezdeki bir çok insan biliyor.
Merkezdeki uzmanlar evlat edinen aileleri en az ayda bir defa ziyaret ediyorlar.
Yoksa merkezdeki bir uzmana anlatmak zorunda kalacaksın.
Merkezdeki hastanemiz de hizmet vermeye devam edecek.
Gabrielle merkezdeki dostları hayatımın başından beri benden bunu bekliyorlardı.
Merkezdeki ufak bir dükkandan.
Merkezdeki makedonlar.
Merkezdeki kameralar sayesinde gerçek bir gözetim testi yapabiliriz.
Bunlar merkezdeki bir sürü insan.
Merkezdeki Widmark Otelinde.
Bunlar Merkezdeki aktif teğmenler.
Merkezdeki tabelaları takip etmenizi söylüyor.
Hatta merkezdeki top arabasının orada dikilip onun için tezahürat yapacaklarını.