Примери за използване на Okuldaki на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Okuldaki matematik dersinde gördüğümüz, yalın, bilerek basitleştirilmiş şeyler değillerdir.
Çok kısa zamanda okuldaki en iyi arkadaşlarım olmuşlardı.
Henüz değil. Ama adımı okuldaki panoya yazdım.
Orta okuldaki grubumuz kadar sıkı olmadığımızı biliyorum.
Okuldaki altın yıldız, Bay Perryfield gibi mi?
Okuldaki son günümüz.
Yoksa sen hala okuldaki gibi tepeden mi iniyorsun?
Okuldaki son senemi unuttun mu?
Okuldaki Sue, evdeki Suedan daha sıkıcı.
Seninle okuldaki dansa gitmediğinde, aynı bu hafta göründüğün gibi görünüyordun.
Okuldaki tüm çocuklar gibi.
Sizin fen dersinizde herkes, okuldaki herkes bu sonuca mı varıyor?
Küçük Prens Georgeun okuldaki ilk gününün fotoğrafları yayınlandı.
Okuldaki en mutlu günümdü.
Chuck çocuğun yüzünü karın içine itti ve okuldaki polisler onu ağır saldırı ile suçladı.
Onun için okuldaki psikologla görüşme ayarladık.
Okuldaki tavşanlarsa şişko ve tembel.
Polis geldiğinde okuldaki Cadılar Bayramı partisine yardım ediyorduk.
Okuldaki şu kabadayılar çok fena.
Okuldaki ilk gününü hatırlıyor musun?