Примери за използване на Partiye на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Evet, şimdi telefon etti. Partiye gidip Rustyyi almanı istiyor.
İyi eğlenceler. Ben partiye gidiyorum.
Partiye gelmek ister misin? Bir arkadaşını da getirebilirsin?
Partiye davet edildiğimi söylemiştin, ama edilmemiştim.
Saat 4:30 gibi. Partiye yetişebileceğimi sanmıyorum.
Parsa partiye gitmez.
Natalie Sands beni kişisel olarak partiye davet etti. bu gece Country Clubta.
Mezuniyetten sonra Tuckerla partiye mi gitmek istiyorsun?
Arkadaşın olarak kamerayı partiye getirmemelisin diyorum.
Partiye ev sahipliği yapmak.
Hayır, partiye gidecektik ve ben gitmek istemedim.
Profesörler partiye mi gidiyordu?
Bu çok seksi doktor seni partiye gitmek için terk ediyor.
Vanessanın eski sevgilisi, yeni adamı bulmak için partiye gelmiş.
Aynı kişiler her partiye her zaman katılırlar mıydı?
Beni partiye davet ettikten sonra kayıplara mı karıştın?
Partiye ben ve Samle gelmek ister misin?
Bugünlerde artık beni partiye çağıran olmuyor.
Dışarı çıkabilir, dans edebilir, partiye gidebiliriz.
Belki de music Aaron Gilbertin partiye getirdiği tek şey değildir.