Примери за използване на Paslı на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
O paslı kamyonun satış noktası olduğunu düşünmüştü.
O hurdacı, bana paslı kurşunlar satmış.
Tekerleklerden üçü orijinal, biri daha eski ve paslı.
Ne kadar şanslıyım ki beni bu paslı kasaturaların üstüne ittin.
Arkası beyaz bir karavanla kapalı, paslı bir kamyonet.
Paslı bir putreli kim ne yapsın Gaz?
Zaman yolculuğunu bu paslı kovanın içinde mi yapmayı planlıyorsun?
Fakat sana verebileceğim paslı ve keskin bir şeyim var.
Ve dedem için paslı bir trombon istiyorum.
İyiler. Sadece biraz paslı.
Orası biraz paslı.
Tavanları akar, boruları paslı.
Bana ver. Hey, Paslı Çivi orada mısın?
Üzerimize paslı su ve koyu bir şey yağdı.
Seni paslı bir kaşık ile şişleyeceğim Ve kendi bağırsaklarınla seni boğacağım.
Deden için paslı bir trombon?
Buradaki her şey paslı!
Evet, o eski, paslı şey.
gözlerime paslı çiviler çakmayı tercih ederim.
O dansa başlamadan hemen önce gizlice buraya gelip içlerine paslı çivileri koyacağım.