Примери за използване на Paten на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Paten kancası aniden kullanılacak bir silah.
Paten kayarken kask takmasını sağlayacak kadar sevmiyorsun demek ki.
Yürümeye başladığından beri paten kayıyorsun.
Şöyle diyeyim, kadın çırılçıplak ve ellerine paten giymiş.
O zamanlar, paten diskoları vardı.
Bu akşam gidip paten maçını seyretmeye ne dersin?
Ee, paten maçı o zaman?
Bilirsiniz, bence paten yarışması evlilik için mükemmel bir hazırlıktır.
Şu anda muhtemelen paten kayıyorum. Mesaj bırakırsanız sizi ararım.
Paten hiç umurumda değil.
Beni paten antremanına götürürlerken annemle babam trafik kazasında öldü.
Paten kancası.
Paten konusunda ne düşünüyorsun?
Bir keresinde paten yarışında yer göstericiye rüşvet teklif etmeye çalıştım.
Meğerse paten kayarken aniden kusunca direkt kusmuk birikintisinin içine yuvarlanıyormuşsun.
Yani, ben kız olarak paten yapıyorum, öyle mi?
Paten yarışına mı çalışıyorsun?
Meğerse, paten pistleri pek de karlı değilmiş.
Paten ise paha biçilemez.
Bir çocuğun paten partisinde org çalıyor.