Примери за използване на Pazara на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Lovell geçen hafta sonu cumadan pazara kadar buradaydı.
Pazara olacak sanıyordum.
Pazara kadar şehir dışındayım.
Ama Cuma gününden pazara kadar hastanede kaldık.
Pazara onu da davet ettim.
Pazara bakmamı da ister misin?
Pazara ne dersin?
Onun pis parasını alıp, pazara gidiyorum ve çocuklara yemek alıyorum.
Pazara kadar bunun bitmesi lazım.
Pazara görüşürüz o zaman.
Pazara hazır olacaktır.
Çavuş, bu tekneyi pazara kadar Parise ulaştırabilir miyim?
Birinin pazara gitmesi gerekiyor.
Pazara git ve emirlerine harfiyen uy.
Cuma günü tanıştınız, pazara evlendiniz, pazartesi denize açıldın.
İlk önce Dört Temmuzu Pazara koydun, şimdi de bu!
Oğlum Max Pazara altısına basıyor.
Pazara ordayım, Bir saniye.
Yerel pazara ziyaret.
Pazara ürün veren çiftçiler ise çoğunlukla kıyıya yakın bölgelerde bulunuyor.