Примери за използване на Pencerelerini на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Birkaç adam az önce alt katın pencerelerini kırdı.
Zaman pencerelerini açtın, ki bu muazzam enerji toplar.
İçeri girip bozuk pencerelerini tamir etmemi istiyorsun, çünkü nasıl yapıldığını bilmiyorsun.
Benim ruhumun pencerelerini seyretmek istermisin?
Bilgi pencerelerini göster.
İnsanların pencerelerini mi gözetliyorsun yoksa Evreni mi?
İşlemi bitirdikten sonra işlem pencerelerini kapatma.
MI5 içn de çalıştım, yıllarca pencerelerini temizledim.
Gece olunca evlerin pencerelerini iyice örtüp ışığın sızmasını önlüyorlardı
Toptan temizleyiciler alıyor ve pencerelerini mühürletiyorsan ya Howard Hughessundur
Evinizin kapı ve pencerelerini kapalı tutun,
içeriye girmelerini söyle. Pencerelerini ve kapılarını iyice kapatıp sisten uzak dursunlar.
Cama çakıl taşı atarsan insanlar dolu yağdığını düşünür ve pencerelerini kapatmaya gelir.
Bu, yeni olasılıkların ve yeni içgörülerin, yeni ilham ve yaratıcılık şekillerinin pencerelerini açar.
Uzun İzlanda kışları boyunca meraklı gözlerden korunmak için evinin pencerelerini branda ile kapattı.
Yetkililer bölge halkını evlerinden ayrılmamaları, kapı ve pencerelerini kapalı tutmaları konusunda uyardı.
Gece olunca evlerin pencerelerini iyice örtüp ışığın sızmasını önlüyorlardı
Tek yaptığı pencereye bakıp radyodan Pat Boone istemek oldu.
İçerden kilitli ve penceresi olmayan bir odada kayboldu. Kaybolmuş işte.
Sağ elinle pencereye uzan ve kapıyı aç.