Примери за използване на Sandalyeye на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Iki sandalyeye ihtiyacınız olacak onları da şu masadan alabilirsiniz.
Bir adım atarsan sandalyeye varacaksın ve bırakacağız.
Sandalyeye varana kadar durmayacaksın.
Tom, şu sandalyeye 27,000 dolar harcadıklarını söyledi.
Sandalyeye çıkacak mısın?
Sandalyeye bağlamışlar onu.
Sandalyeye git, otur.
Sandalyeye otur.
Sandalyeye oturururum ve konuşuruz.
Ekstra bir masaya, bir kaç sandalyeye ve bir ses sistemine ihtiyacı var.
Üç sandalyeye de ihtiyacı yok.
Sandalyeye oturun.
Sandalyeye oturman gerek.
Eğer kafanızı sandalyeye sıkıştırdığınız için itfaiyeyi aradıysanız adınız ne olabilir?
Sandalyeye oturasın diye.
Onu sandalyeye bağlayın.
Onu sandalyeye koymamı ister misin?
Kanka, sandalyeye bak!
Tam olarak kendimi sandalyeye bağlayıp ağzımı koli bandıyla bantladıktan sonra.
Sandalyeye otur ve kimildama sakin.