Примери за използване на Soho на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Sen Los Angelesta kalırken bahse girerim bütün öğleden sonrayı Soho Houseda Robbie Williams ile televizyonda futbol seyrederek geçirmişsindir.
Londranın merkezi ile ilgili bir film çekmediğimi fark ettim, özellikle de son 25 yılımda çok fazla vakit geçirdiğim bir yer olan Soho bölgesiyle ilgili.
Soho Çikolata Fabrikasına izinsiz dalmış… ve neredeyse çikolata kazanının içinde boğuluyormuş.
Dün gece bir adam, Manhattanın Soho bölgesinde öfkeli bir çete tarafından kol ve bacaklarından parçalandı.
Lisa Hill, 27 Book Stew adlı Soho da bir 2. el kitapçıda yönetici asistanı.
Yetkililer vardır Arama devam Eski Soho galerisi sahibi Lily Gray,
Scott ile olan evliliğimizi. Soho da iki çocuğumuzla yaşamamızı ve terrier köpeğimizi kıskanıyorsun.
Te açıldığından beri Soho, seks ve sofistike kelimeleriyle anlamdaş hale gelen kulübe insanlar akın ediyor.
Bunları Sohodaki küçük bir butiğin vitrininde gördüm.
Sohoda ya da Nohoda ya da… hangi ho modaysa oraya taşınırız.
Sohonun çoğu çatı katlı daireler,
Geçen hafta SoHodaki çifte cinayette olan biteni gördüm.
Sohoya alış verişe gittim.
Julius, seninle Sohoya gelecek, Tommy.
Sahtekar'' Sohodaki bir evde.
Burası Sohodaki çatıkatın değil.
Sohoda yaşıyorsun. İlla hippi olacaksın diye bir şey yok.
Bir dostum Sohoda lokanta açtı. Benimle gel diyecektim.
Nikolai seni Sohoda buldu ve beni aradı.
Sohodaki çatı katım değil ama Barneyden bir şeyler sipariş ederim.