Примери за използване на Sufle на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Hayat çikolatalı sufle gibidir. Eğer onu yemek için uzun süre beklersen sufle çökebilir elbette.
Güçlerim var. Bir keresinde Çıplak Ayaklı Kontes sufle yaparken düşürdü ve televizyonda bakıp dedi ki'' Gilmore.
Yani eğer bir takım elbise seçiyorsam ya da bir teröriste işkence ediyorsam ya da…- Tabii. Sufle yapıyorsam ya da birinin sevgilisi oluyorsam en iyisi olmam gerek.
parfe, sufle ya da creme brulee gibi?
Hepsini bir kaseye koyup yumurta süt ekleyip fırına attığımda yalancı sufle oluyor.
Tatlı olarak da çikolatalı sufle.
Ekmekli puding sufle dışında sipariş vereniniz olursa kalan hayatınız boyunca pişman olacağınız bir hata yaparsınız.
Çünkü Artie, annemin her zaman söylediği gibi sufle, sufle değildir. Sufle, tariftir!
Bayan Astor, kalbi için nitrogliserin alması gerekiyor. Ve bunu da sufle şeklinde olmasını tercih ediyor.
korkarım ki çok konuşursam, sufle berbat olacak, konuşmalarımız gibi.
Sufleleri de mi Daisy yapıyor?
Çikolatalı suflemi fırından alırken yere düşürdüm.
Sufleleri fırından çıkarmak gibi.
Sufleyi çok severim.
Şimdi bir nar suflemiz var, ki dehşettir,
Balık suflesi için ançüez sosu yapıyorum.
Çikolatalı sufleleriniz az sonra geliyor.
Sufleyi önceden sipariş vermek istiyoruz.
Istakoz suflesi geldi.
Sufleyi mükemmel yapmaktan daha mı heyecan verici?