Примери за използване на Takmak на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Bu, haç takmak isteyen bir Katolik için de geçerli.
Rozeti takmak isteyenler olarak da işimizi yapmamıza izin vermelisin.
Sutyen takmak zorundayım.
Rozeti takmak tam kalbine bir hedef koymak gibidir.
Rakibiniz rozet takmak istediği için Şerif olmak istiyormuş.
Ekip çalışması yapmak ve birkaç farklı şapka takmak zorunda kalacağız.
Kolyeyi takmak istememem hakkında.
Sende yüzük takmak nezaketi neden yok bilmiyorum.
Aynı şekilde haç takmak isteyen bir Katolik de” diye konuştu.
Kraliyet kadınları resmi etkinliklerde şapka takmak zorundadırlar.
Maske takmak istemiyorum.
Takmak istemedigin kravatlar.
Cathynin sağ kulağına küpe takmak gibi bir alışkanlığı vardı.
Tüm öğrenciler laboratuarda koruma gözlükleri takmak zorundadır.
Bu iğrenç bir şey. Şapka takmak zorunda kalıyorum.
Artık yıldız takmak zorunda olmayacaksın.
Eşim kasket ve gözlük takmak istiyor.
İlk kural, ziyaretçi baylar kravat takmak zorunda.
Dışarısı güzel ve gözlük takmak zorunda değilim.
Yüzük takmak kadınların dikkatini daha az değil, daha çok çeker.