Примери за използване на Terasa на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Bu Terasa bu da onun torunu Gloria.
Otel ayrıca terasa da sahiptir.
Terasa çıkılmayacak kadar soğuk.
Bazıları oturma alanı ve/veya terasa sahiptir.
Karısı kurtuldu. Oyun odasından terasa kadar sürünerek çıktı.
Bu arada ben hep böyle gelirim, terasa tırmanırım.
Yuri Bajoran kötü bir adamdı, Terasa.
Birimlerin bazıları oturma alanı ve/veya terasa sahiptir.
Gelin ve terasa bakın.
Hava soğuk bile olsa terasa çıkıyorum.
Bazı odalar balkona veya terasa da sahiptir.
Belki de evine veda etmek için terasa çıkmış olabilir.
Ancak birinin bu kapıları kullanıp terasa çıkması ve oradan da çalışma odasına girmiş olması çok muhtemel.
Beni yakaladin ama beni burada oldurme terasa gidelim… sadece terliklerimi giysem yeter….
Elliot buraya geldiyse terasa bakan bir odaya yerleşmiş.
Sen yukarıda giyinirken kafadan hafifçe oynak Bîr kadına terasa bir torba pastırmalı çizburger fırlatması için para verdim.
Eğer sen ve babam kabul ederseniz bahçenin üstündeki terasa bir yatak atabilirim. Orada uyurum.
Som Sarovare geldiğimden beri, seni terasa çagırmak için bekledim.
Ücretsiz WiFi, restoran ve terasa sahip olan Hotel Bellavista Valmadrera hayvan dostu konaklama,
Andrew terastaki şu güzel barda sana içki ısmarlayacak.