Примери за използване на Toplanmaya на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Toplanmaya başla.
Toplanmaya başlasanız iyi olur.
Bulutlar böyle toplanmaya devam ederse çok sayıda hortum patlayabilir.
Toplanmaya hazır mısın?
Hayır, bu Toplanmaya bir adım daha yaklaşmak demek evlat.
SSler toplanmaya bayılırlar.
Franco, toplanmaya hazır mısın?
Ama sen toplanmaya bayılırsın!
Nişan resmiyet kazananalı bir saat bile olmadı, ve toplanmaya mı başladın?
Bu sırada o bölgeye kan toplanmaya başlar.
Şimdi işin bittiyse toplanmaya devam edebilirsin.
Saat 6:30da haftasonu için karısına toplanmaya yardım etmiş.
Geri çekilmeye ve toplanmaya çalışıyoruz.
Sokaklarda 12 binden fazla insan vardı ve büyük bir bölümü otelin etrafında toplanmaya başlamıştı.
Selanikte protestocular ilk başta Beyaz Kule önünde toplanmaya çalışmışlardı, ancak bunu polis tarafından engelleniyorlardı.
Yalnızca 160 kilometre uzaktaki Uh-Ran limanında yaklaşık 300 Japon savaş gemisi toplanmaya başlamıştı.
Geçen gece, saat 18.00 gibi Kosova, Poljede yedi saat sürecek bir buluşma için kalabalıklar toplanmaya başladı.
Bu vanalar başarısız olduğunda, kan kalbe doğru devam etmek yerine damarlarda toplanmaya başlar.
Colum seyahat edemiyor o yüzden toplanmaya gelemeyen kiracıları gezme işi bana düşüyor.
Colum seyahat edemiyor o yüzden toplanmaya gelemeyen kiracıları gezme işi bana düşüyor.