Примери за използване на Troyun на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Senin garip Troyun da burada?
Miamide Troyun flash belleğini şifreleyen bir adam buldum.
Harika, Troyun verdiği bilgilere göre Greendalei ele geçiremeyeceğiz.
Troyun çalınan arabasını internette mi bulacaksın?
Troyun babasının arabasını bulmasına yardım ediyorsun, değil mi?
Troyun başına gelenleri duyduk.
Troyun son vukuatı ise donanmanın bahriye komandolarından birinin karısı.
Troyun Yehova Şahidi olduğunu biliyorsun. Doğumgünlerini kutlamıyor.
Hoşlandığım kız… Cordelia Troyun incisini kabul edecek.
Bunu bana yaptığına inanamıyorum, Troyun önünde, herkesin önünde.
Kararı Rogerın vermesi gerek, Troyun uzaktaki babası değil.
Abed, robotluk yaparak Troyun hislerini incitti.
Hawthorneun silahının söylentileri Troyun kulağına ulaşır.
Ben Bay Perkinsim, Troyun babası.
Ne yani, tiyatro perisi büyü yapıp Troyun başvurusunu mu yolladı?
Bunun iyi olduğunu düşünüyorsan ekibime ve Troyun maymununa bak.
Bunun üzerine polis Troyun 4 yıl öncesine ait bir fotografını yeni bir serinin içerisine yerleştiriyor günler sonra yapılan teşhisde kurban Troyun suçlu olduğuna karar veriyor.
Özetlemek gerekirse Kongre üyesi Benjamin Troyun eşi Sophie Troy dün öğleden sonradan beri kayıp.
Sanırım Doktor Troyun yataktaki tatlı ve kusursuz halini… gerçek duygularıyla karıştırıyorsunuz.
Öğrenci el kitabı. Troyun katılabileceğini söylüyor ama yalnızca sorularla, açıklamalarla değil.